Birçok ayak sorununun birden fazla belirtisi bulunuyor. Bu belirtilerden hareketle tablo üzerinde tabip kontrolünde tanı koyma ve buna yönelik tedavi planı oluşturmak klinik süreçlerdeki en temel aşamadır. Bu mantıktan hareketle ayakta sıkça rastlanan karıncalanma hissinin hangi sorunların belirtileri arasında yer aldığını ele alıyoruz.
1) Diyabetik Nöropati
Ayaktaki karıncalanma hissi diyabetli bireylerde oldukça sık rastlanan tipik belirtilerden biridir. Kandaki yüksek şeker oranı sinir hasarına neden olarak duyulara zarar verir. Bu durum ilk zamanlarda karıncalanma şekliyle belirti verse de önlemi alınmadığında ilerleyerek kalıcı duyu kayıplarına (nöropati) kadar uzanabilir.
Ne yapılmalı? — Kesin tanının sağlanması adına ilk olarak tabip kontrolünde diyabetin olup olmadığı, varsa kandaki şeker oranı ve mevcut karıncalanma hissinin buna bağlı yaşandığı ya da yaşanmadığının netleşmesi gerekmektedir. Bu genelde tabip kontrolünde gerçekleştirilen kan testleriyle sağlanmaktadır. Söz konusu diyabet ve buna bağlı yaşanan sinir sorunları da olsa tabip kontrolünde planlanan tedaviye sâdık kalarak uygun görülen tüm ilaçları kullanmak; podolog kontrolünde ayak bakımında bulunmak, ayak egzersizleri uygulamak ve ayağı krem takviyesi ile nemli tutmak diyabeti ve komplikasyonlarını kontrol altına almakta önemli bir adımdır.
2) Vitamin Eksikliği
Başta B vitamini olmak üzere belirli vitamin gruplarının vücuda alınmaması durumunda ayaklarda zaman zaman karıncalanmalar yaşanabilir.
Ne yapılmalı? — Tabip kontrolünde bulunarak vitamin eksikliği tanısının konması ve buna bağlı tedavi planının oluşturulması önemli olan ilk adımdır. Çoğu durumda ilaç kullanımı ve beslenme planıyla giderilen bu tabloda kimi zaman vitamin takviyeleri tabipler tarafından iğne yoluyla da enjekte edilebilmektedir. Vitamin eksikliğinin giderilmesi ayaktaki karıncalanma belirtisini ortadan kaldırmaktadır.
3) Böbrek Yetmezliği
Yaygın olarak diyabet ve yüksek tansiyondan kaynaklı gelişen böbrek yetmezliği durumlarında da ayakta karıncalanma hissi meydana gelebilmektedir.
Ne yapılmalı? — Tabip kontrolünde uygulanan nörolojik muayene tanının konmasında etkilidir. Kimi zaman elektromiyografi (EMG), sinir iletim hızı testi ya da kan testleri de tabip tarafından tercih edilebilmektedir. Tüm bu uygulamalar, karıncalanmaya neden olan faktörü bulmak ve buna yönelik doğru tedaviyi sağlamak amacıyla gerçekleştirilir.
4) Otoimmün Rahatsızlıklar
Otoimmün hastalıklar, vücudun kendine olan saldırılarında meydana gelir ve ayakta karıncalanma belirtisini oluşturur. Bunlardan bazıları şunlardır: deri veremi (lupus), Sjögren sendromu, Guillain-Barré sendromu, çölyak hastalığı ve romatoid artrit.
Ne yapılmalı? — Bu durumda tablonun ailedeki öyküsü ve tıbbi geçmişi önemlidir. Tabip tarafından tercihen kan testleri ve fiziki muayeneler uygulanarak kesin tanıya ulaşabilmektedir. Tedavide beslenme planı ve ilaç kullanımları gerekebilmektedir.
5) Hamilelik
Hamilelikte yaşanan karıncalanma hissi aslında çok sık rastlanan bir durum değildir. Nitekim büyüyen rahmin bir müddet sonra bacaklara ve ayağa inen sinirlere baskı uygulaması sonucu kısa ya da uzun süreli sinir hasarları ve buna bağlı karıncalanma hissiyatı meydana gelebilmektedir.
Ne yapılmalı? — Karıncalanma belirtisi fark edildiği andan itibaren bir tabip kontrolünde bulunmak iyi bir adımdır. Bunun yanı sıra gündelik yaşantıda ayakları yukarıya kaldırarak dinlendirmek, sık pozisyon değişikliği ve bol su tüketimi faydalı olacaktır.
6) Enfeksiyon
Birden fazla enfeksiyon çeşidi, oluşturduğu sinir iltihabıyla ayaklarda karıncalanma hissini meydana getirebilir. Bu enfeksiyonlar genelde şu hastalıklarda gözlenir: Lyme hastalığı, zona hastalığı, hepatit B ve C, HIV, cüzzam.
Ne yapılmalı? — Tabip kontrolünde enfeksiyon bulgusu mutlaka değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmeye bağlı olarak muhtemelen ilaç kullanımı da gerektirebilecek bir tedavi planına uymanız gerekmektedir. Uygulanan tedavi karıncalanma belirtisini ortadan kaldırabilir.
7) İlaç Kullanımı
Bazı ilaçlar yan etki olarak ayaklarda karıncalanmaya neden olabilir. Buna neden olan en yaygın ilaçlar ise kanseri ortadan kaldırmayı hedefleyenler (kemoterapi), HIV ve AIDS’i tedavi etmek için kullanılanlardır.
Ne yapılmalı? — Belirli bir ya da birden fazla ilaç kullanımına başlanmasıyla birlikte eş zamanlı gelişen karıncalanma hissi ayakta ilaca bağlı birtakım yan etkilerin gün yüzüne çıktığını göstermektedir. Çoğu zaman tabipler, önerdikleri ilaçların yan etkileri hakkında bilgilendirme sağlıyor olsalar da oluşan yan etkileri göz ardı etmemek gerekir. İlaç kullanımızla birlikte beliren karıncalanma şikayetiniz olduğundan tabip kontrolünde bulunmanız önemlidir. Tabip değerlendirmesiyle ilaç değişikliği, doz ayarı ya da kullanım sıklığı gibi tekrar düzenlemeler yapılabilir.
8) Zehirlenme
Birtakım kimyasalların neden olduğu zehirlenmelere maruz kalındığında ayakta karıncalanma belirtileri oluşabilmektedir. Nitekim bunun yanı sıra, ağrı, uyuşukluk, halsizlik ve yürüme zorluğu gibi bulgular da çoğu zaman bu tabloyla birlikte görülür. Deriden emilerek ayakta karıncalanma belirtisi veren bazı zehirlenme örnekleri şunlardır: kurşun, arsenik, cıva, talyum, organik böcek ilaçları, alkol, bazı bitkisel ilaçlar, antifriz ve tutkal zehirlenmeleri.
Ne yapılmalı? — Zehirlenmenin nedeni ya da bir zehirlenme durumunun yaşanıp yaşanmadığını anlamak başta zorlu ve zaman alıcı olabilmektedir. Tabip kontrolünde yapılan girişimlerle kesin tanıya ulaşana kadar uygulanan kan testlerinin yanı sıra farklı uygulamalar da gerekebilmektedir. Çoğu durumda hastanın öyküsünü bilmek tanı koymada oldukça etkilidir. Tedavisinde ise ilaç kullanımının yanı sıra tedbirli bir yaşam gerekmektedir. Uygulanan yöntemlerle ayakta gelişen karıncalanma reaksiyonu da giderilmiş olur.
9) Sinir Sıkışması
Sinir sıkışmaları çoğunlukla sırt ve bel bölgelerinde meydana gelir. Bu durum, genelde yaralanma ve vücutta oluşan şişlikler sonucu oluşmakta ve ayağa uzanan sinirleri baskılayarak ayakta karıncalanma bulgusunu ortaya koyabilmektedir.
Ne yapılmalı? — Olası sinir problemlerine netlik kazandırmak için tabip kontrolünde EMG ya da sinir iletim hızı testleri gibi yöntemler tercih edilmektedir. Bu doğrultuda kesin tanıya ulaşılır ve size uygun tedavi planı tabip tarafından oluşturulur. Bu tedavi planı dinlenme, ilaç kullanımı, egzersiz ve gerek görüldüğünde ameliyat ihtiyacı içerebilmektedir. Çoğu durumda planlanan bu tedaviye uyum sağladığınızda ayaktaki karıncalanma probleminizin önüne geçebilirsiniz.
10) Bilinmeyen Nedenler
Kimi zaman ayakta yaşanan karıncalanmanın net bir sebebi bulunamamaktadır. Tıp dilinde bu tür durum “idiyopatik” ismiyle tanımlandırılmaktadır. Bu durum, çoğu kez 60 yaş ve üzeri bireylerde gözlenir ve ayakta gelişen bu belirtiler yaşa bağlı değerlendirilir.
Ne yapılmalı? — Tabip kontrolünde ayaktaki karıncalanmanın etkenini bulmaya yönelik fiziki muayene ve kan testleri tercih edilmektedir. Bir podolog kontrolünde ise ayaktaki kanlanmayı aktifleştirmek ve sinirdeki kan akışını sağlamak amacıyla egzersiz programı ya da analizlere göre tabanlık, yahut özel ayakkabı kullanımları önerilmektedir.